Sürdürülebilir Kalkınma, Roma İmparatorluğu ve Felsefe

Kerem U.
4 min readApr 24, 2019

--

Aslında konu derin ve karmaşık. Üzerine kitap yazılabilir belki yazılmıştır. Belki de tez incelemesine konu olabilir; belki de olmuştur.

IMF tarafından her üç ayda bir yayınlanan, Finance & Development dergisinin son sayısı Mart,2019 ayında yayınlandı. Dünyada meydana gelen en güncel konuların kısa, bazen kapağa basılan konu hakkında biraz uzun yazılmış makalelerin bir araya getirildiği içeriği kaliteli ve okuyucuları yönlendiren kendi halinde, herkesin erişimine açık bir dergi.

Mart ayı denilince elbette aklınıza kadınlar günü ve bu gün ekseninde kadınların iş gücüne katılımları, eşit ücret hakları vb. konular gelir. Doğru zaten bir çok makale bu konular eksenindeydi.

Lakin, bunların arasından sıyrılan önemli bir makalenin yayınlandığını düşünmekteyim. “Past as Prologue: Ancient Rome offers lessons on the importance of sustainable development” makalesi oldukça ilginç saptamaları barındıran, okunduktan sonra dahi sizi düşünmeye ve araştırmaya iten bir makale.

Konu aslında son 30 yıldır dile getirilen, etkilerini artarak gördüğümüz, hayvanların ve insanların adapte olmaya çalıştığı ve insanların talepleri tarafından hızlandırılan “Küresel Isınma” konusunun geçmişte yaşanıp yaşanmaması üzerine kurgulanmış. Tabi ki satır arasında sadece tarihi küresel ısınmaların bilgisi yer almıyor. Aynı zamanda, sürdürülebilir kalkınmada etik değer yargılarının nasıl bir yönde ilerlediğini, Roma İmparatorluğu döneminde meydana gelen siyasal değişikliklerin, başa gelen tiranların, halk ayaklanmalarının, politik yozlaşmanın nasıl, ne şekilde cereyan ettiğini ve bazılarının nasıl son buldukları izah ediliyor.

Aşağıda makalede yer alan bazı ifadeler, özetler ve yorumlarım yer almaktadır. İyi okumalar dilerim.

— — — — —

Politik Yolsuzluk ve Sürdürülebilir Kalkınma

Devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kamil akıl ile yürütülmezse onun sonu çöküş ve yok oluştur. — Platon

Sürdürülebilir kalkınma, sosyal katılım ve doğaya saygı gibi iki temel üstüne inşa edilir.”

“Roma Cumhuriyeti’nin 500 yıl ayakta kalması, iki önemli zorlu unsura adapte olabilmiş kurumlara sahip olmalarındandır. Bunlar; Aristokratlar ile halk arasındaki iç çatışmalar ve ülke dışında yaşanan sıkıntılar ile ele geçirilen ülkelerdeki insanların entegrasyonudur.”

“Roma Cumhuriyeti genişledikçe elde edilen varlıklar, değerli madenler, yeni zenginler meydana getirmiştir. Bu yeni zenginler, zenginliklerini artırmak için yeni finansal enstrümanlar geliştirmişlerdir.”

2008 krizinde meydana gelen krizin ana aktörü yeni, aslında var olmayan, finansal araçlar değil miydi!?

“Yeni elde edilen zenginlik, geniş topluluklara yayılarak paylaşılmadı.”

“Bu zenginliğe sahip ikinci ve üçüncü kuşaklar, zenginliklerini senatoda güç sahibi olmak için kullanmaya başladılar. Büyük çapta yolsuzluk, rüşvet olayları meydana geldi. Örneğin: Marcur Licinius Crassus.”

Tabi ki bu yolsuzluk ve rüşvet tebaa tarafından olumlu karşılanmadığı ve Tebaanın istediğini yapmak üzere girişimde bulunanların öldürüldüğü belirtiliyor.

Bu gibi durumların Julius Cesar’ın politik fırsatı değerlendirmesi için ortam yarattığı ve bundan faydalanarak diktatörlüğünü ilan ettiği ifade ediliyor.

Platon, tiranlık anlayışında, toplumsal düzenlerin bir kapalı döngü biçiminde birbirini izledikleri, tiranlıktan sonra gene ideal devlete gidecek bir sürecin yolunu açan bir model tutmaz göz önünde.

Platon, Devlet

Doğa Olayları ve Sürdürülebilir Kalkınma

Makalede, Roma İmparatorluğu ve Roma Cumhuriyeti dönemlerindeki doğa koşullarını inceleyen Kyle Harper’ın kaleme aldığı The Fate of Rome: Climate Diease, and the End of an Empire adlı kitaba atıfta bulunarak bazı değerlendirmelerde bulunulmaktadır.

Harper, III. yüzyıla kadar doğa olaylarının elverişli şekilde olduğunu, hava tahminlerinin rahat yapılabildiği, hava değişimlerinin bir birbirini takip eden öngörülebilir şekilde geçişlere sahip olduğunu; ancak III. yüzyıldan sonra doğa olaylarında öngörülemeyen değişimlerin yaşandığını belirtmektedir. Değişimin en önemli nedeni olarak volkanik patlamaların yol açtığı doğa sapmalarının yaşanmasından kaynaklandığı ifade edilmektedir.

Burada, bu doğa olaylarına ilişkin, iki önemli değerlendirme yer almaktadır.

  1. Doğa koşulları öngörülemez şekilde değişmiştir.

Günümüzde doğa olayları, Roma dönemine göre insan arzuları nedeniyle değişmektedir ve sıfır karbon hedefine yönelik çalışmalar, ülkelerin çıkarlarının yerine ülkeler üstünde bir mutabakat sağlanamaz ise gelecek nesillerin yaşayacağı zorluklar sadece doğa olayları ile sınırlı kalmayacaktır.

2. Değişen doğal yaşama bağlı olarak Salgın Hastalıklar baş göstermiştir.

Ebola, su çiçeği ve VI. yüzyılda Justinian Vebası gibi salgın hastalıklar, tahminen imparatorluk nüfusunun yarısı olan 500 bin kişinin ölümüne sebep olmuştur.

Diğer taraftan, ticaret yolları ile farklı virüs kaynaklı bir çok salgın hastalık baş göstermiştir.

Aslında bu denemeyi yazmamın asıl amacı, 24 Nisan 2019 tarihinde The Economist’in resmi Twitter adresinde yayınlanmış “ The rise of populism in Europe is damaging public health” başlıklı bir mesajdır. Bu mesaja göre, İtalyan populist, sağcı lider Salvini’nin liderliğini yaptığı 5 Yıldız partisi tarafından ilk okul çocuklarına koruyucu aşı yapılmaması yönünde görüşlerinin parlamentoda paylaşmış olmalıdır.

Ne acıdır ki yazılı ve sözlü tarihlerde bu kadar olumsuz örnek olmasına rağmen halen daha insanlık aynı hataları tekrar etme konusunda isteğinden, ortak refah düzeyine erişmek için paylaşmaktan uzak, vb. yaklaşımlara devam etmektedir.

The Economist Karikatürü

Sonuç

Roma döneminden oldukça ileri bir medeniyet kuruldu. Doğa olayları rahatlıkla takip edilebiliyor. Simülasyonlar ortaya çıkarılıyor dahası kök nedenlere bir şekilde ulaşılıyor. Karbon ayak izinden ziyade büyük baş hayvancılık alanlarının karbon salınımına en fazla neden olduğu gibi görünmez unsurların ve lobicilerin varlığı ifade edilebiliyor.

Lakin tek bir şey gerçek, tarih tekerrürden ibaret olabilir. Bunun için bilinç düzeyinin artırılması, medya vb. unsurlarla boşalan beyinlere bilgi aşılanması, gençlere hayatın sorgulanmasının ihtiyaç olduğunun öğretilmesi gerekmektedir.

Bilginin elde edilmesi, bizi iyiye ulaştıracaktır. — Platon

Son olarak, yukarıda da bahsettiğim gibi makale iki farklı kitabı kaynak olarak göstermektedir. Biri Edward Watts tarafından yazılmış Mortal Republic diğeri ise Kyle Harper tarafından kaleme alınmış The Fate of Rome; Climate, Disease, and the End of an Empire adlı kitaplardır. Merak edip okumak isteyenler için paylaşmak isterim.

Kaynakça:

--

--

Kerem U.

Internal Audit, IT and Enterprise Risk Management, Strategic Planning and Business Development and Data Science Enthusiast